propriety; correctness

listen to the pronunciation of propriety; correctness
الإنجليزية - التركية

تعريف propriety; correctness في الإنجليزية التركية القاموس.

property
mülkiyet

Fırtına onun mülkiyetine büyük zarar verdi. - The storm did great damage to her property.

En büyük oğlan bütün mülkiyetin varisi oldu. - The eldest son succeeded to all the property.

property
mülk

Buraya giremezsin. Bu özel bir mülkiyet. - You are not allowed here. This is private property.

Onlar mülklerini kaybettiler. - They lost their property.

property
{i} özellik

Bu çok büyük bir özellik. - It's a very large property.

Aşırıiletkenlik fiziksel bir özelliktir. - Superconductivity is a physical property.

property
{i} mülk, emlak; arazi
property
özellik/
property
{i} servet

Tüm servet onun kızına gidecek. - All the property will go to his daughter.

Babası tarafından ona bırakılan servet onun rahat bir şekilde yaşamasını sağlar. - The property left him by his father enables him to live in comfort.

property
(isim) eşya, emlâk, mal, mülk, varlık, servet, sahne eşyaları, sahne elbiseleri, özellik, nitelik
property
sahiplik
property
mal-mülk
property
emtia
property
hassa
property
(Felsefe) özgülük
property
nitelik
property
property qualification bir kimseye oy hakkı sağlayan mülk sahipliği
property
{i} sahne eşyaları
property
(Askeri) MAL; ORDU MALI: 1. Sahip olunabilen herhangi bir şey. 2. Askeri anlamda kullanıldığı şekilde, bu terim gayrimenkul ve malzemeleri içine alan maddi mal ile sınırlıdır. 3. Özel amaçlar ve muayyen durumlardaki kullanım için, bu terim, kamu arazisi, belirli topraklar, muayyen kategorideki donanma gemileri ve Federal hükümetin kayıtlarını hariç tutabilir
الإنجليزية - الإنجليزية
property
propriety; correctness
المفضلات