الإنجليزية - التركية
تعريف present participle of torture في الإنجليزية التركية القاموس.
- torturing
- işkence ederek
- torturing
- işkence etme
Bana işkence etmeyi bırak. O ne dedi? O evet dedi.
-Stop torturing me. What did she say? She said yes.
Ona işkence etmek anlamsız, o itiraf etmeyecek.
-There's no point in torturing him, he isn't going to confess.
- torturing
- {i} işkence
Mary'nin sırt ağrısı ona işkence yapıyordu.
-Mary's back pain was torturing her.
Bana işkence etmeyi bırak. O ne dedi?
-Stop torturing me. What did he say?
- torturing
- {f} işkence et
Bana işkence etmeyi bırak. O ne dedi? O evet dedi.
-Stop torturing me. What did she say? She said yes.
Kendine işkence etmeyi bırak.
-Stop torturing yourself.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف present participle of torture في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- torturing
present participle of torture
الواصلة
pres·ent par·ti·ci·ple of tor·tureالنطق
Resimler
المفضلات