Öğretmen bana konuşmamı hazırlamak için daha çok zaman harcamam gerektiğini söyledi.
- My teacher told me that I should have spent more time preparing my speech.
O şimdi akşam yemeği hazırlamakla meşgul.
- She is busy preparing supper now.
Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.
- My wife and I are preparing to retire.
Meg kahvaltı hazırlanıyor.
- Meg is preparing breakfast.
O, sınava hazırlanmakla meşgul.
- She is busy preparing for an examination.
O, sınava hazırlanmakla meşgul.
- He is busy preparing for the examination.
Hazırlamak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
- I need a little more time to prepare.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Bu sınava hazırlanmak en az 10 saatimi alacaktır.
- It will take me no less than 10 hours to prepare for the exam.
Konuşmaya hazırlanmak için çok az zamanım vardı.
- I had little time to prepare the speech.
İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.
- I have to prepare for the test in English.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Onun için hazırlık yapmak zorundayız.
- We have to prepare for that.
Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
- I need a little more time to prepare.
Şimdi onu yapmak için hazırım.
- I'm prepared to do that now.
Onu yapmak için hazır değilim.
- I'm not prepared to do that.
We prepared the spacecraft for takeoff.
... And I was thinking about this as we were preparing for this ...
... MARVIN CHOW: And then obviously, while preparing to ...