Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
- The manager advanced him two weeks' wages.
Bana biraz avans verebilir misin?
- Could you advance me some money?
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
- The recent advances in medicine are remarkable.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
- Advanced countries must give aid to developing countries.
Şimşek gök gürültüsünden önce gelir.
- Lightning precedes thunder.
Şimşeğin ışığı gök gürültüsünün sesinden önce gelir.
- The flash of lightning precedes the sound of thunder.
Endeks 120.5'e yükseldi, bir önceki aya göre %4 fazla.
- The index advanced to 120.5, up 4% from the preceding month.
Önceki ay çok yağışlıydı.
- The preceding month was very rainy.
Dan, Linda'nın seksüel önerisini reddetti.
- Dan rejected Linda's sexual advances.
Matbaanın icadı önemli bir teknolojik gelişmeydi.
- The invention of the printing press was a major technological advance.
Peşin olarak ödemek zorunda olacaksın.
- You're going to have to pay in advance.
Biletler peşin olarak 30 dolar ya da gösteri gününde 35 dolar.
- Tickets are $30 in advance, or $35 on the day of the show.
Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar.
- Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.
Japon endüstrisi savaştan beri büyük ilerlemeler kaydetti.
- Japanese industry has made great advances since the war.
On the preceding Monday Shobana had left on vacation.