preceding in time

listen to the pronunciation of preceding in time
الإنجليزية - التركية

تعريف preceding in time في الإنجليزية التركية القاموس.

precedence
{i} öncelik
precedence
başta gelmek
precedence
takaddüm hakkı
precedence
önde gelme
precedence
(Ticaret) kıdem
precedence
üstünlük
precedence
{i} önce gelme
precedence
order of precedence kıdem sırası
precedence
(isim) öncelik, öncelik sırası, önce gelme, önce olma, üstünlük
precedence
{i} önce olma
precedence
(Askeri) KIDEM; KIDEMCİLİK: Başkalarından önce bulunma, mevki düzenleme hal ve hareketi. Kıdemlilik, özellikle, askeri rütbeye, tayin yeri, tarihi vesaireye dayanır
precedence
takad- düm
precedence
take precedence takaddüm etmek
precedence
(Askeri) (DOD-IADB, NATO) İVEDİLİK DERECESİ; ÖNCELİK DERECESİ (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU, NATO): 1. MUHABERE: Muhabere personeline nispi işlem sırasını ve alıcıya (gönderilen makama) mesajın dikkate alınması gereken sırayı göstermek üzere gönderici tarafından mesaja konulan bir işaret. 2. KEŞİF: Talep olunan görevin, tespit edilmiş bir öncelik derecesinde, nispi önemini göstermek üzere, harf işareti. Ayrıca bakınız: "flash message", "immediate message", "priority message", "routine message"
precedence
önce vaki olma
الإنجليزية - الإنجليزية
priority
precedence
Antecedency
Anteriority
Antecedence
preceding in time

    الواصلة

    pre·ced·ing in time

    التركية النطق

    prisidîng în taym

    النطق

    /prēˈsēdəɴɢ ən ˈtīm/ /priːˈsiːdɪŋ ɪn ˈtaɪm/
المفضلات