pompala

listen to the pronunciation of pompala
التركية - الإنجليزية
pumping
{f} pump

In swimming pools, water is continuously pumped through a filter. - Yüzme havuzlarında, su sürekli olarak filtrelerden pompalanır.

They took Tom to the hospital to have his stomach pumped because he ate something poisonous. - Zehirli bir şey yediği için, onlar Tom'u midesini pompalatmak için hastaneye götürdüler.

pompalamak
pump

The village people had to pump water from the well by hand. - Köy halkı suyu kuyudan elle pompalamak zorundaydı.

The function of the heart is to pump blood. - Kalbin işlevi kan pompalamaktır.

pompalamak
slang to *screw, Brit. *shag
التركية - التركية

تعريف pompala في التركية التركية القاموس.

pompalamak
Kızıştırmak, şiddetlendirmek, körüklemek
pompalamak
Pompa ile şişirmek, tulumba ile suyu çekmek veya vermek
pompalamak
Pompa ile şişirmek, tulumba ile suyu çekmek veya vermek: "Takım kaptanı Tulum Hayri, topu iki dizinin arasına almış habire pompalıyordu."- R. Ilgaz
pompala
المفضلات