الإنجليزية - التركية
تعريف pointing out of similarities and differences; similarity, likeness في الإنجليزية التركية القاموس.
- comparison
- karşılaştırma
Gerçekten karşılaştırma yok.
-There really is no comparison.
Karşılaştırmalar zordur.
-Comparisons are difficult.
- comparison
- {i} kıyas
Seninkine kıyasla benim arabam küçük.
-In comparison with yours, my car is small.
Onunla kıyaslarsak, ben hâlâ daha büyüğüm.
-In comparison to him, I am still older.
- comparison
- mukayese
Onun işi mukayese edilemez.
-His work is beyond comparison.
- comparison
- {i} kıyaslama
- comparison
- benzeti
- comparison
- benzerlik
- comparison
- (isim) kıyaslama, karşılaştırma, mukayese, benzerlik, benzetme, kıyas, üstünlük derecesini gösterme
- comparison
- {i} üstünlük derecesini gösterme
- comparison
- benzerlik/mukayese
- comparison
- nispet
- comparison
- nispetle
- comparison
- in comparison with nispeten
- comparison
- oranla
- comparison
- gram sıfat veya zarflara üstünlük veya enüstünltk derecesini katan çekim şekli
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف pointing out of similarities and differences; similarity, likeness في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} comparison
pointing out of similarities and differences; similarity, likeness
الواصلة
point·ing out of similarities and differences; similarity, like·nessالنطق
Resimler
المفضلات