الإنجليزية - التركية
تعريف pertaining to a city في الإنجليزية التركية القاموس.
- city
- büyük yerleşim yeri
- city
- megapol
- city
- kent
Bir grup kentin içinden geçit açtı.
-A band led the parade through the city.
Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
-The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- city
- {i} şehir
Alma-Ata halkı, haydi çocuk dostu bir şehir yaratalım!
-People of Almaty, let us create a child-friendly city!
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
-Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
- city
- cityreds şehirde büyümüş
- city
- {i} şehir halkı
- city
- city editor gazetede mahalli muhabirleri idare eden müdür
- city
- city father ehri yöneten kimse
- city
- {i} büyük kasaba
- city
- city block kesişen sokaklarla ayrılan arsa
- city
- city dump çöplük
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف pertaining to a city في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} city
pertaining to a city
الواصلة
pertaining to a Ci·tyالتركية النطق
pırteynîng tı ı sîtiالنطق
/pərˈtānəɴɢ tə ə ˈsətē/ /pɜrˈteɪnɪŋ tə ə ˈsɪtiː/
Resimler
السابق
المفضلات