Tom arkadaş canlısı bir adam gibi görünüyor..
 - Tom appears to be a friendly guy.
Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.
 - Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person.
Tom Mary'nin o kadar cana yakın olacağını ummuyordu.
 - Tom didn't expect Mary to be so friendly.
Ken cana yakın bir kişi gibi görünüyor.
 - Ken seems to be a friendly person.
Bana dostça bir öğüt verdi.
 - He gave me a piece of friendly advice.
Amcam bana dostça bir tavsiye verdi.
 - The uncle gave me a friendly piece of advice.
Ken dost canlısı bir kişi olarak görünüyor.
 - Ken appears to be a friendly person.
Onunla dostça ilişkiler içindedir.
 - He is on friendly terms with her.
Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu iddia ediyorlar.
 - They claim that all their products are friendly to the environment.
Bu ev çevre dostudur.
 - This house is environmentally friendly.
Ben onunla samimiyim.
 - I am friendly with her.
Tom samimi bir insan gibi görünüyor.
 - Tom seems to be a friendly person.