He is hiding his claws.
 - O pençelerini saklıyor.
Mary’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion.
 - Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.
The cat was licking its paws.
 - Kedi pençelerini yalıyordu.
I saw a dog with one paw bandaged.
 - Bir pençesi bandajlı bir köpek gördüm.