pasif

listen to the pronunciation of pasif
التركية - الإنجليزية
inactive
passive

It is clearly shown in Johnson's investigation that passive smoking is very harmful. - Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.

The passive man seldom, if ever, expresses himself. - Pasif insan nadiren, kırk yılda bir, kendini ifade eder.

quiescent
com. liabilities; debit side of a balance sheet
nonviolent
passive; inactive; liabilities
(Ticaret) debit
supine
(Ticaret) unfavorable
passivation
liabilities
ınactive
pasif içicilik
Passive smoking
pasif devre
passive circuit
pasif direniş
passive resistance
pasif direnme
(Hukuk) passive resistance
pasif görev eğitimi
(Askeri) inactive duty training
pasif istasyon
passive station
pasif jimnastik
isometric
pasif korunma
passive defense
pasif korunma amiri
air raid warden
pasif metal
passive metal
pasif ortak
sleeping partner
pasif ortak
silent partner
pasif radar
passive radar
pasif uydu
passive satellite
pasif öğe
passive component
pasif şebeke
passive network
pasif-alıcı özlem
(Pisikoloji, Ruhbilim) passive-receptive longing
aktif ve pasif
(Pisikoloji, Ruhbilim) active and passive
التركية - التركية
Edilgen
Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisine katlanan, edilgin: "Yalnız müdafaa hâlinde ve pasif bir mücadeleyi sevdiğini zannettim."- P. Safa. Çekingen, durgun: "Dolmabahçe, bir sis bulutu gibi silik, sessiz ve pasif, âdeta varlığından utanır gibi uzanmaktadır."- H. Taner
Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisine katlanan, edilgin
Bir mal varlığı üstünde etki yapan, para ile değerlendirilebilir borç ve yükümlülüklerin toplamı
Edilgin
Çekingen, durgun
PASİF
(Hukuk) Mal varlığına veya hukuki bütünlüğe ilişkin borçlar
pasif korunma
Savaş sırasında düşman saldırılarından korunmak için yapılan alalama, gizlenme gibi yöntemlerin bütünü
pasif
المفضلات