p-dürtü

listen to the pronunciation of p-dürtü
التركية - الإنجليزية
p-urge
dürtü
drive

A possible side effect of the contraceptive pill is a loss of sex drive. - Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır.

She has a low sex drive. - Onun düşük bir cinsel dürtüsü var.

dürtü
stimulation
dürtü
urge

All forms of life have an instinctive urge to survive. - Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.

Tom felt the urge to confess. - Tom itiraf etme dürtüsü hissetti.

dürtü
impulse

Tom resisted the impulse to tell Mary what an idiot she had been. - Tom Mary'nin ne kadar aptal olduğunu söyleme dürtüsüne direndi.

It was hard to resist the impulse to wring Tom's neck. - Tom'un boynunu sıkma dürtüsüne karşı koymak zordu.

cinsel dürtü
sex drive

She has a low sex drive. - Onun düşük bir cinsel dürtüsü var.

A possible side effect of the contraceptive pill is a loss of sex drive. - Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır.

dürtü
incentive
birim dürtü
unit impulse
birim dürtü
(Bilgisayar) dirac function
sonlu dürtü yanıtı
(Bilgisayar,Teknik) finite impulse response
sonsuz dürtü yanıtı
(Bilgisayar,Teknik) infinite impulse response
dürtü
compulsion

He could not control his compulsion to kill. - O, öldürme dürtüsünü kontrol edemedi.

cinsel dürtü
libido

My wife has no libido since she got pregnant. What can I do? - Hamile olduğundan beri karımın hiç cinsel dürtüsü yok. Ne yapabilirim?

cinsel dürtü
sexual urge
dürtü
drive, motive, impulse, incentive
dürtü
motivation
dürtü
(Hukuk) impetus
dürtü
ginger
dürtü
impulsion
dürtü
motive
dürtü
spur
dürtü
psych. drive, compulsion, impulse
dürtü
challenge
dürtü etkisiyle
compulsively

You complain compulsively. - Sen dürtü etkisiyle şikayet ediyorsun.

Tom compulsively writes sentences every day. - Tom dürtü etkisiyle her gün cümleler yazar.

dürtü etkisiyle yapılan
compulsive
yaratıcı dürtü
creative urge
yetersiz dürtü kontrolü
(Tıp) weak impulse control
التركية - التركية

تعريف p-dürtü في التركية التركية القاموس.

dürtü
Fizyolojik veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim, muharrik
dürtü
Fizyolojik veya ruhi dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim
dürtü
Fizyolojik veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim
p-dürtü
المفضلات