over an entire extent

listen to the pronunciation of over an entire extent
الإنجليزية - التركية

تعريف over an entire extent في الإنجليزية التركية القاموس.

all over
her yönden
all over
aynen
all over
her tarafta
all over
her yer

Biz ülkenin her yerinde seyahat ettik. - We travelled all over the country.

Bankanın şubeleri Japonya'nın her yerinde bulunmaktadır. - The branch offices of the bank are located all over Japan.

all over
her taraf

Döşemenin her tarafında kan vardı. - There was blood all over the floor.

Vücudumun her tarafı ağrıyor. - My body aches all over.

all over
bitik
all over
yeniden

Her şeye yeniden başladık. - We started all over again.

Tom raporu baştan yeniden yazmak zorundaydı. - Tom had to write the report all over again.

all over
tamamen; bitmiş; tekrar, baştan
all over
bitmiş

Onun bitmiş olduğunu biliyorduk. - We knew it was all over.

all over
tıpkı
all over
her yerde

Tom her yerde seni arıyordu. - Tom was looking all over for you.

Uçuştan sonra her yerde morlukları vardı. - He had bruises all over after the fight.

all over
tekrar

Size tekrar aşık olabilirim. - I could fall in love with you all over again.

Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı. - Tom had to listen to the whole story all over again.

all over
baştan

Bu yeni baştan oluyor. - It's happening all over again.

Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı. - Tom had to listen to the whole story all over again.

الإنجليزية - الإنجليزية
all over

He was covered all over with mud.

over an entire extent

    الواصلة

    over an en·tire ex·tent

    التركية النطق

    ōvır ın întayır îkstent

    النطق

    /ˈōvər ən ənˈtīər əkˈstent/ /ˈoʊvɜr ən ɪnˈtaɪɜr ɪkˈstɛnt/
المفضلات