الإنجليزية - التركية
تعريف outer fix time في الإنجليزية التركية القاموس.
- oft
- sık sık
O, kahvaltısını sık sık orada yer.
-He often eats breakfast there.
O, kahvaltısını sık sık orada yer.
-She often eats breakfast there.
- oft
- çoğu kez
Zenginler çoğu kez pintidirler.
-The rich are often misers.
Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder.
-Cheese often lures a mouse into a trap.
- oft
- şiir çok kere
- oft
- sıkça
Onu şarkı söylerken görüyorum ama bu sıkça değil.
-I see him singing, but this isn't often.
Yaşım hakkında sıkça yalan söylerim.
-I often lie about my age.
- oft
- ofttimes z
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف outer fix time في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- oft
outer fix time
الواصلة
out·er fix timeالتركية النطق
autır fîks taymالنطق
/ˈoutər ˈfəks ˈtīm/ /ˈaʊtɜr ˈfɪks ˈtaɪm/
Resimler
السابق
المفضلات