O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
- She spends more time organizing than I.
O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
- She spends more time organizing than I.
Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
- I have to organize my schedule before the end of the month.
Sabahımı düzenlemek için yaklaşık yirmi dakikaya ihtiyacım var.
- I need about twenty minutes to organize my morning.
Dosyalarını organize etmek için hangi metodu kullanıyorsunuz?
- What method do you use to organize your files?
İşleri sergi organize etmektir.
- Their job is to organize exhibitions.
O toplantıyı kim düzenledi?
- Who organized that meeting?
O, onu bir boykot düzenlemesi için ikna etmeye çalıştı.
- She tried to persuade him to organize a boycott.
Managers interact politically in a spontaneous, self-organizing manner.
The festival was not well organised.
- Festival iyi organize edilmemiş.
We should get more organized.
- Biz daha organize olmalıyız.
The new law should take a bite out of organized crime.
- Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.
... carried out the slow work of organizing the elements ...
... your time. Thank you to Hofstra University and to Candy Crowley for organizing and leading ...