الإنجليزية - التركية
تعريف or in public, by performances of some kind; amusement في الإنجليزية التركية القاموس.
- entertainment
- eğlence
Dan'ın odasında bir sürü stereo eğlence ekipmanı vardı.
-Dan had a lot of stereo entertainment equipment in his room.
Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
-Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.
- entertainment
- {i} ziyafet
- entertainment
- eğlencelik
- entertainment
- balo
- entertainment
- eğlenme
- entertainment
- (Sinema) görmelik
- entertainment
- (Tiyatro) eğlendirici oyun
- entertainment
- {i} gösteri
- entertainment
- {i} ağırlama
- entertainment
- {i} misafir etme
- entertainment
- {i} davet
- entertainment
- {i} alem
- entertainment
- {i} parti, davet; ziyafet; balo
- entertainment
- ağırlama/eğlence
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف or in public, by performances of some kind; amusement في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- entertainment
or in public, by performances of some kind; amusement
الواصلة
or in public, by performances of some kind; a·muse·mentالنطق
Resimler
المفضلات