الإنجليزية - التركية
تعريف one who makes or alters garments في الإنجليزية التركية القاموس.
- tailor
- terzi
Kral, ikna oldu, terzilere kıyafet hazırlamalarını söyledi ama bu malzemeyi de göremedi.
-The king, convinced, told the tailors to prepare the outfit, but he also couldn't see this material.
Aktör takım elbiselerini terziye diktirirdi.
-The actor used to have the tailor make his suits.
- tailor
- {f} uydurmak
- tailor
- (isim) terzi
- tailor
- uygun hale getirmek
- tailor
- uyarla,v.uygun hale getir: n.terzi
- tailor
- {f} uygun hale getir
- tailor
- yeni bir biçim vermek
- tailor
- elbise dikmek
- tailor
- uyarla
- tailor
- {f} yakıştırmak
- tailor
- {f} adapte etmek
- tailor
- {f} dikmek
- tailor
- {f} (belirli bir amaca göre) (bir şeyi) yapmak/değiştirmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف one who makes or alters garments في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} tailor
one who makes or alters garments
التركية النطق
hwʌn hu meyks ır ôltırz gärmıntsالنطق
/ˈhwən ˈho͞o ˈmāks ər ˈôltərz ˈgärmənts/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈmeɪks ɜr ˈɔːltɜrz ˈɡɑːrmənts/
Resimler
المفضلات