الإنجليزية - التركية
تعريف one who is confined to home or bed due to illness, disability or injury في الإنجليزية التركية القاموس.
- invalid
- geçersiz
Eğer imzalamaya zorlandıysan, sözleşme geçersizdir.
-The contract, if you were forced to sign it, is invalid.
Eğer sözleşmeyi imzalamak zorunda kalırsanız bu geçersiz.
-If you were forced to sign the contract, it's invalid.
- invalid
- (Kanun) geçersiz kılmak
- invalid
- hasta
Hasta gibi mi görünüyorum?
-Do I look like an invalid?
- invalid
- geçeriz
- invalid
- muteber olmayan
- invalid
- (Tıp) Hasta olmak, malul olmak, sakatlanmak, çürüğe çıkmak
- invalid
- (isim) hasta, yatalak, sakat
- invalid
- hasta zayıf
- invalid
- {f} çürüğe çıkarmak
- invalid
- {i} sakat
- invalid
- hastaneye göndermek
- invalid
- {s} boş
- invalid
- hasta/geçersiz
- invalid
- (Tıp) Hasta aam, hastalıklı kimse; 4.Çürüğe çıkarmak, hastaneye göndermek
- invalid
- battal
- invalid
- (Tıp) hastaya ait
- invalid
- {s} geçersiz, hükümsüz
- invalid
- hasta sayarak memleket
- invalid
- (Tıp) Sakatlamak, malul kılmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف one who is confined to home or bed due to illness, disability or injury في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- invalid
one who is confined to home or bed due to illness, disability or injury
الواصلة
one who I·s con·fined to home or bed due to illness, dis·a·bi·li·ty or in·ju·ryالنطق
Resimler
المفضلات