Tutuklu erkenden serbest bırakılmasını istedi.
 - The prisoner asked to be released early.
Tutuklularla nazikçe ilgilendiler.
 - They dealt with the prisoners kindly.
Grant, 14.000 tutsak aldı.
 - Grant took 14,000 prisoners.
Tutsak zincirle bağlıydı.
 - The prisoner is in chains.
Tom bir yerde esir tutuluyor.
 - Tom is being held prisoner somewhere.
Tom üç yıldır bir savaş esiriydi.
 - Tom was a prisoner of war for three years.
Tom bir yerde mahpus tutuluyor.
 - Tom is being held prisoner somewhere.
Hapishane gardiyanı her hükümlüye bir roman yazdırdı.
 - The prison guard made every prisoner write a novel.
O bir hükümlüye işkence etti.
 - He tortured a prisoner.