الإنجليزية - التركية
تعريف one who has lucid intervals; a madman; a person of unsound mind في الإنجليزية التركية القاموس.
- lunatic
- {i} deli
Tom bir deli gibi davrandı.
-Tom behaved like a lunatic.
Cezaevleri delilerle dolu.
-Prisons are full of lunatics.
- lunatic
- {i} çılgın
On yaşındaki bir erkeğin bir hayvan yirmi yaşındakinin bir çılgın, otuzundakinin bir başarısızlık, kırkdakinin bir dolandırıcı ve ellisindekinin bir suçlu olduğu söylenmektedir.
-It has been said that a man at ten is an animal, at twenty a lunatic, at thirty a failure, at forty a fraud, and at fifty a criminal.
- lunatic
- delilere mahsus
- lunatic
- (Argo) kuş beyinli
- lunatic
- (Argo) aptal
- lunatic
- şarlatan
- lunatic
- sapık
- lunatic
- (Tıp) lunatik
- lunatic
- çatlak
- lunatic
- akıl hastası
- lunatic
- kaçık
- lunatic
- lunatic fringe aşırı hareketlerle bir fikir veya hareketi destekleyen kimseler
- lunatic
- çılgıca yapılan
- lunatic
- mecnun
- lunatic
- (sıfat) deli, çılgın, delice
- lunatic
- deli kimse
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف one who has lucid intervals; a madman; a person of unsound mind في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- lunatic
one who has lucid intervals; a madman; a person of unsound mind
الواصلة
one who has lu·cid intervals; a madman; a per·son of un·sound mindالنطق
Resimler
المفضلات