الإنجليزية - التركية
تعريف one who has been perverted; one who has turned to error في الإنجليزية التركية القاموس.
- pervert
- {i} sapık
Bu yazarın kitapları bana uygun gelmiyor çünkü erotik tasvirler fazla sapıkça.
-This author's books don't suit me because the erotic descriptions are too perverted.
Görünüşe rağmen, sen bir sapıksın. Ben bir sapık değilim. Ben saf ve masum bir genç kızım. Evet, evet, yok daha neler.
-Despite appearances, you're a pervert. I'm not a pervert. I'm a pure and innocent young girl. Yeah, yeah, give me a break.
- pervert
- yanlış izah etmek
- pervert
- {f} -i yanlış yola saptırmak, -i yoldan çıkarmak, -i doğru yoldan ayırmak
- pervert
- cinsel sapık
- pervert
- ahlakını bozmak
- pervert
- yoldan çıkarmak
- pervert
- yanlış yola saptırmak
- pervert
- doğru yoldan ayırmak
- pervert
- baştan çıkarmak
- pervert
- ayartmak
- pervert
- saptır
- pervert
- {f} çarpıtmak
- pervert
- cinsi sapık kimse
- pervert
- {i} din değiştirmiş kimse
- pervert
- {f} bozmak
- pervert
- perversive yanıltıcı
- pervert
- {f} (sözü/anlamı) çarpıtmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف one who has been perverted; one who has turned to error في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- pervert
one who has been perverted; one who has turned to error
الواصلة
one who has been perverted; one who has turned to er·rorالنطق
Resimler
المفضلات