onarım

listen to the pronunciation of onarım
التركية - الإنجليزية
repair

Cookie's house is under repair. - Cookie'nin evi onarımdadır.

The mechanic said the repair would not take long. - Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi.

maintenance
reparation
mend

My socks are in need of mending. - Çoraplarımın onarıma ihtiyacı var.

These new shoes already want mending. - Bu yeni ayakkabılar şimdiden onarım istiyor.

renovation

The teachers' room and the gym are under renovation. - Öğretmenler odası ve spor salonu onarım altında.

repair , corrective maintenance
refitment
repair, reparation; restore, restoration
upkeep
restore
(Otomotiv) fix

Sami suggested a less expensive fix. - Sami daha az pahalı bir onarım önerdi.

restoration
trouble shooting
{i} patching
onarım cerrahisi
neoplasty
onarım işliği
repair shop
onarım masrafları
dilapidation
onarım masrafları
(Hukuk) repair charges
onarım servisi
wrecking service
onarım zamanı
repair time
ilave onarım
(Askeri) new work
eğreti onarım
makeshift repairs
bakım ve onarım
renovation
bakım ve onarım yapan kimse
renovator
demiryolu onarım atölyesi
railway repair workshop
harbe hazırlıklı yedek onarım takımı; harp ihtiyat yedek onarım takımı
(Askeri) war readiness spares kit; war reserve spares kit
makul onarım masrafı
(Ticaret) reasonable cost of repairs
motorlu araç onarım parkı
(Askeri) motor repair park
muhtelif onarım atölyesi
(Askeri) combined shop
teknolojik onarım merkezi
(Askeri) technological repair centre
özel onarım faaliyeti
(Askeri) specialized-repair activity
ücretsiz onarım
(Hukuk) free repair
التركية - التركية
Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapma, ilk durumuna getirme, restore etme
Onarma işi, tamirat, tamir: "Onarımı yeni bitmiş yapının önünde hayvanın dizginlerini tıpkı tıpkısına bir erkek gibi çekti."- O. Kemal
Onarmak işi, tamirat, tamir
tamirat
onarım
المفضلات