on this day; on the present day

listen to the pronunciation of on this day; on the present day
الإنجليزية - التركية

تعريف on this day; on the present day في الإنجليزية التركية القاموس.

today
bugün

Bugün, çok fazla ödevim var. - I have too much homework today.

Bugün hava rüzgarlı, değil mi? - It is windy today, isn't it?

today
gün

Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti. - In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.

Bugün güneşli bir gün. - Today is a sunny day.

today
içinde bulunduğumuz dönem
today
bu günlerde

Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı. - The weather today is great, but lately it's been raining all the time.

today
şimdi

Emniyet kemeri olmasaydı şimdi hayatta olmazdım. - But for the safety belt, I wouldn't be alive today.

Annem, şimdiki ev hanımlarının kullandığı ev gereçlerinin hiçbirine sahip değildi. - My mother had none of the mod cons which are available to today's housewives.

today
şimdiki zaman
today
bugün, içinde bulunduğumuz çağ/zaman
today
bu günlerde, şimdi. i
today
günümüzde

Ana dili Esperanto olan ilk kişi 1904'te doğdu. Günümüzde ise ana dili Esperanto olan birkaç bin kişi var. - The first native speaker of Esperanto was born in 1904; today there are several thousand Esperanto native speakers.

İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte. - People attach more importance to popular culture today than in the past.

الإنجليزية - الإنجليزية
today