oldukça iyi

listen to the pronunciation of oldukça iyi
التركية - الإنجليزية
fairly well

Swimming is one thing I can do fairly well. - Yüzme oldukça iyi yapabildiğim bir şey.

Tom can dance fairly well, can't he? - Tom oldukça iyi dans edebilir, değil mi?

quite good
pretty good

Tom has a pretty good idea who stole his trumpet. - Tom'un borazanını kimin çaldığına dair oldukça iyi bir fikri var.

Tom thought the food Mary had prepared tasted pretty good. - Tom Mary'nin hazırladığı yemeğin oldukça iyi olduğunu düşündü.

goodish
respectable
decent

They're actually quite decent people. - Aslında oldukça iyi insanlardır.

Tom is a fairly decent golfer. - Tom oldukça iyi bir golfçüdür.

pretty well

Her books sell pretty well. - Onun kitapları oldukça iyi satıyor.

Tom can speak French pretty well. - Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.

التركية - التركية
ziyansız
zararsız