of people; traditional

listen to the pronunciation of of people; traditional
الإنجليزية - التركية

تعريف of people; traditional في الإنجليزية التركية القاموس.

folk
{i} halk

Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı. - Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.

1960'larda halk müziği çok popülerdi. - In the 1960s, folk music was very popular.

folk
folklor

Wilhelm Friedrich Radloff, Türk halklarının tarihini ve folklorunu inceleyen ünlü Alman bilim adamıdır ve Tatar halk dastanlarının ilk koleksiyonunu derlemiştir. - Wilhelm Friedrich Radloff is the famous German scientist who have studied the history and folklore of Turkic peoples and compiled the first collection of Tatar folk dastans.

O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi. - He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.

folk
{i} ahali
folk
{i} millet

Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı. - My folks used to tell me stories about that.

Ben hemen döneceğim, millet. - I'll be right back, folks.

folk
aile
folk
{i} insanlar

Bu insanlara bazı içecekler alın. - Get these folks some drinks.

Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır. - In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.

folk
folklore halkın malı olan gelenek
folk
(sıfat) halk
folk
{i} halk müziği

1960'larda halk müziği çok popülerdi. - In the 1960s, folk music was very popular.

Halk müziğiyle çok ilgileniyorum. - I'm very interested in folk music.

folk
ana baba
folk
inanç
folk
folk
folk
dili akraba
folk
halkbilg
folk
âdet
folk
folk dance halk oyunu
folk
(isim) halk, ahali, insanlar, millet, ırk, halk müziği
folk
atasözü ve masallar
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} folk
of people; traditional
المفضلات