of people; traditional

listen to the pronunciation of of people; traditional
الإنجليزية - التركية

تعريف of people; traditional في الإنجليزية التركية القاموس.

folk
{i} halk

1960'larda halk müziği çok popülerdi. - In the 1960s, folk music was very popular.

Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı. - Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.

folk
folklor

Afrika folklorü çok ilginçtir. - African folklore is very interesting.

O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi. - He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.

folk
{i} ahali
folk
{i} millet

Burada görülecek hiçbir şey yok, millet. Devam edin. - Nothing to see here, folks. Move along.

Size yardım edebilir miyim millet? - Can I help you folks?

folk
aile
folk
{i} insanlar

Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır. - In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.

Bu insanlara bazı içecekler alın. - Get these folks some drinks.

folk
folklore halkın malı olan gelenek
folk
(sıfat) halk
folk
{i} halk müziği

Tom halk müziği ile çok ilgileniyor. - Tom is very interested in folk music.

Halk müziğinden hoşlanırdım. - I used to like folk music.

folk
ana baba
folk
inanç
folk
folk
folk
dili akraba
folk
halkbilg
folk
âdet
folk
folk dance halk oyunu
folk
(isim) halk, ahali, insanlar, millet, ırk, halk müziği
folk
atasözü ve masallar
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} folk
of people; traditional
المفضلات