الإنجليزية - التركية
تعريف of or pertaining to the face; as, the facial artery, vein, or nerve في الإنجليزية التركية القاموس.
- facial
- yüz (ile ilgili)
- facial
- {s} yüze ait
- facial
- yüzle ilgili
- facial
- {i} cilt bakımı
- facial
- facial angle yüz açısı
- facial
- yüz bakım
- facial
- {i} yüz masajı
- facial
- (Tıp) Yüze ait, facialis
- facial
- veçhi
- facial
- (Diş Hekimliği) yüzeye ilişkin
- facial
- yüze ilişkin
- facial
- {i} yüz bakımı
- facial
- {s} yüz
Onun yüz ifadesi bir limondan daha ekşiydi.
-Her facial expression was more sour than a lemon.
O gerçekten yumuşak yüz hatlarına sahip.
-He has really soft facial features.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف of or pertaining to the face; as, the facial artery, vein, or nerve في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- facial
of or pertaining to the face; as, the facial artery, vein, or nerve
الواصلة
of or pertaining to the face; as, the fa·cial artery, vein, or nerveالنطق
Resimler
المفضلات