الإنجليزية - التركية
تعريف of or pertaining to scenery; of the nature of scenery; theatrical في الإنجليزية التركية القاموس.
- scenic
- güzel manzaraları olan
- scenic
- doğal
Onlar tepeden doğal görünüme hayran oldu.
-They admired the scenic view from the hill.
İsviçre doğal güzelliği ile ünlüdür.
-Switzerland is famous for its scenic beauty.
- scenic
- doğal manzaralı
- scenic
- {s} manzaralı, güzel manzaraları olan
- scenic
- {s} sahne ile ilgili
- scenic
- {s} sahne
- scenic
- doğa filmi
- scenic
- pitoresk
- scenic
- manzara kabilinden
- scenic
- {s} manzara
Japonya manzara güzelliğiyle ünlüdür.
-Japan is famous for her scenic beauty.
Xinjiang'ta birçok manzaralı yer var.
-There are many scenic places in Xinjiang.
- scenic
- sahneye ait
- scenic
- sahneye ait/manzaralı
- scenic
- (sıfat) manzara, sahne, manzaralı, sahne ile ilgili
المصطلحات ذات الصلة
of or pertaining to scenery; of the nature of scenery; theatrical
الواصلة
of or pertaining to scenery; of the na·ture of scenery; the·at·ri·calالنطق
Resimler
المفضلات