تعريف of or pertaining to logic; used in logic; as, logical subtilties في الإنجليزية التركية القاموس.
- logical
- {s} mantıksal
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
-Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Bu kitap bellek ve mantıksal düşünmelerini geliştirmek isteyen herkes için faydalı olacaktır.
-This book will be useful to anyone who wants to improve their memory and logical thinking.
- logical
- {s} tutarlı
- logical
- uygun
Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil.
-Turkish is a very regular and logical language.
- logical
- {s} mantıklı (kimse)
- logical
- logically mantığa göre
- logical
- mantıklı olarak
- logical
- mantıka ait
- logical
- mantıki
- logical
- esemeli
- logical
- {s} makul
- logical
- {s} mantıklı
O durumu bu kadar mantıklı bir biçimde ortaya koyarken benim ne demem gerekiyor?
-What am I supposed to say when he puts it so logically?
Çok mantıklı bir düşünme tarzın var.
-You have a very logical way of thinking.
- logical
- (Tıp) lojikal
- logical
- mantığa uygun
Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil.
-Turkish is a very regular and logical language.
المصطلحات ذات الصلة
تعريف of or pertaining to logic; used in logic; as, logical subtilties في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- logical