الإنجليزية - التركية
تعريف of or affecting the face في الإنجليزية التركية القاموس.
- facial
- yüz (ile ilgili)
- facial
- {s} yüze ait
- facial
- yüzle ilgili
- facial
- {i} cilt bakımı
- facial
- facial angle yüz açısı
- facial
- yüz bakım
- facial
- {i} yüz masajı
- facial
- (Tıp) Yüze ait, facialis
- facial
- veçhi
- facial
- (Diş Hekimliği) yüzeye ilişkin
- facial
- yüze ilişkin
- facial
- {i} yüz bakımı
- facial
- {s} yüz
Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.
-I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.
Onun yüz ifadesi bir limondan daha ekşiydi.
-Her facial expression was more sour than a lemon.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف of or affecting the face في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- facial
of or affecting the face
الواصلة
of or af·fect·ing the faceالتركية النطق
ıv ır ıfektîng dhi feysالنطق
/əv ər əˈfektəɴɢ ᴛʜē ˈfās/ /əv ɜr əˈfɛktɪŋ ðiː ˈfeɪs/
Resimler
السابق
المفضلات