of, in, or constituting a city

listen to the pronunciation of of, in, or constituting a city
الإنجليزية - التركية

تعريف of, in, or constituting a city في الإنجليزية التركية القاموس.

urban
şehirsel
urban
kentsel

Kentsel alanlardaki gaz salınımı ciddi kirliliğe neden oluyor. - Gas emissions cause serious pollution in urban areas.

Çoğu gelişmekte olan ülkelerde kentsel nüfus çok hızlı artıyor. - The urban population in most developing countries is increasing very fast.

urban
{s} şehir

Eğlence uyuşturucu kullanımı birçok şehir efsanelerine ilham veriyor. - Recreational drug use inspires many urban legends.

Şehir parkında bir iskelet bulundu. - A carcass has been found at the urban park.

urban
şehirde yaşayan veya bulunan
urban
şehir ile ilgili
urban
şehirle ilgili
urban
şehre değgin
urban
(Ticaret) kentte oturan
urban
(Ticaret) kente ait
urban
(Ticaret) kentle ilgili
urban
kent ile ilgili
urban
(İnşaat) kent, kentsel, kentli
urban
{s} şehirli
urban
{s} şehre ait
urban
{s} kentsel, kente ait; kentte bulunan; kentte oturan
urban
urban renewal şehri yeniden oturulabilir şekle koyma planı
الإنجليزية - الإنجليزية
urban
of, in, or constituting a city
المفضلات