I cannot believe you did not see him then.
- O zaman onu görmediğine inanmıyorum.
Since then, a great deal of change has occurred in Japan.
- O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.
I was off duty at the time.
- Ben o zaman görevde değildim.
Tom claimed that he was working at the time.
- Tom o zamanda çalıştığını iddia etti.
If only you had told me the whole story at that time!
- Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!
By that time I'll have already left.
- O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
Few roads existed in North America at that time.
- O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.
Were you reading a book at that time?
- O zaman bir kitap okuyor muydunuz?
Tom may be back by then.
- Tom o zamana kadar geri dönebilir.
By then, however, it was too late.
- Ancak, o zamana kadar, çok geçti.