الإنجليزية - التركية
تعريف not scrupulous; unprincipled في الإنجليزية التركية القاموس.
- unscrupulous
- {s} vicdansız
Birçok insan bu politikacının vicdansız bir kariyerist olduğunu düşünüyor.
-A lot of people think this politician is an unscrupulous careerist.
Tom oldukça vicdansız.
-Tom is quite unscrupulous.
- unscrupulous
- prensipsiz
- unscrupulous
- ahlaki değerleri hiçe sayan
- unscrupulous
- ahlaksız
- unscrupulous
- {s} ahlaka aykırı
- unscrupulous
- savruk/vicdansız
- unscrupulous
- {s} prensip sahibi olmayan, ahlaki değerleri hiçe sayan; vicdansız
- unscrupulous
- töresiz
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف not scrupulous; unprincipled في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- unscrupulous
not scrupulous; unprincipled
الواصلة
not scrupulous; un·prin·ci·pledالنطق
Resimler
السابق
المفضلات