الإنجليزية - التركية
تعريف not easily impressed or affected; hard; unfeeling; obdurate; as, a rocky bosom في الإنجليزية التركية القاموس.
- rocky
- kayalık
Tozlu ve kayalıklı yollarda yürümeyi severim.
-I like walking on dusty and rocky trails.
- rocky
- halsiz
- rocky
- hissiz
- rocky
- (Bilgisayar) çomar
- rocky
- kaya gibi sert
- rocky
- Rockies Kayalık Dağlar
- rocky
- {s} çürük
- rocky
- {s} taşlı
- rocky
- sallanmaya eginik
- rocky
- kararsız
- rocky
- titrek
- rocky
- {s} kayalı
Tozlu ve kayalıklı yollarda yürümeyi severim.
-I like walking on dusty and rocky trails.
- rocky
- katı kalpli
- rocky
- {s} taş gibi
- rocky
- {s} sallanan
- rocky
- (sıfat) kayalık, kayalı, taşlı, kaya gibi, taş gibi, sallanan, çürük, sarsak
- rocky
- rockinesskayalıklı olma
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف not easily impressed or affected; hard; unfeeling; obdurate; as, a rocky bosom في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- rocky
not easily impressed or affected; hard; unfeeling; obdurate; as, a rocky bosom
الواصلة
not eas·i·ly impressed or affected; hard; unfeeling; obdurate; as, a ro·cky bos·omالنطق
Resimler
المفضلات