nearly, closely

listen to the pronunciation of nearly, closely
الإنجليزية - التركية

تعريف nearly, closely في الإنجليزية التركية القاموس.

almost
hemen hemen

Tom ve Mary hemen hemen her gün kavga ederler. - Tom and Mary quarrel almost every day.

Tom ve Mary hemen hemen her zaman okuldan sonra tenis oynarlar. - Tom and Mary almost always play tennis after school.

almost
az daha

Az daha treni kaçırıyordum. - I almost missed the train.

almost
neredeyse

Sahra Çölü, neredeyse Avrupa kadar büyük. - The Sahara Desert is almost as large as Europe.

Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor. - The police have been searching for the stolen goods for almost a month.

almost
yaklaşık olarak

Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı. - The novel has sold almost 20,000 copies.

almost
adeta

Tom adeta bir kız gibi gözüküyor. - Tom almost looks like a girl.

almost
az kaldı, az kalsın, az daha, neredeyse: He almost died. Az
almost
az kalsın

Az kalsın Tom'un söylediklerine inanıyordum. - I almost believed what Tom said.

Tom az kalsın ölüyordu o kazada. - Tom almost died in that accident.

almost
hemen hemen: This picture's almost done. Bu resim hemen hemen bitti
الإنجليزية - الإنجليزية
almost
nearly, closely
المفضلات