mugalata

listen to the pronunciation of mugalata
التركية - الإنجليزية
untruth
fallacy
falsehood
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Man: Vehimlerden terekküb eden kıyastır
(Osmanlı Dönemi) (Galat. dan) Karşısındakini yanıltmak için söz söylemek. Doğruya benzer yanlış sözler. Safsata. Hatalı ve yanlış söz. Demagoji
(Hukuk) Yanıltmak için söylenen söz; yanıltıcı söz
Yanıltacak söz, yanıltmaca
Yanıltacak söz, yanıltmaca: "Bu adam mugalataya, laf cambazlığına pabuç bırakmaz."- H. Taner
Yanıltacak söz
Yanıltacak biçimde söz söyleme
(Osmanlı Dönemi) yanıltıcı söz etme, safsata
mugalata
المفضلات