الإنجليزية - التركية
تعريف mit sich gebracht في الإنجليزية التركية القاموس.
- carried
- taşınmış
- carried
- taşınan
- carried
- taşınmak
Küçük çocuklar taşınmaktan hoşlanırlar.
-Small children like to be carried.
- involved
- çatak
- carried
- nakledilmiş
- involved
- karmaşık
- involved
- {f} içer
- carried
- devam
Zalim hükümdarın zulmüne rağmen, kahraman cesurca mücadeleye devam etti.
-In spite of the tyrant’s persecution, the hero valiantly carried on the struggle.
Ona karşı güçlü itirazlara rağmen onlar plana devam ettiler.
-They carried on with the plan in spite of strong objections to it.
- carried
- taşı(mak)
- implicated
- karıştığı
- involved
- içer(mek)
- involved
- (Mimarlık) burgaç
- carried
- taşı
İnsanlar o zaman kendi ağırlığı taşıdı.
-People carried their own weight then.
Edo Döneminde bir samuray iki kılıç taşıdı.
-A samurai in the Edo era carried two swords.
- involved
- {s} bulaşmış
- involved
- {s} kapılmış
- involved
- {s} dalmış
- involved
- {s} ilgili
Bu işlemle ilgili önemli ölçüde bürokrasi vardır.
-There's a lot of red tape involved in this procedure.
İlgili olmak istiyorum.
-I want to be involved.
- involved
- {s} kapsayan
- involved
- kolayca anlaşılamayan
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف mit sich gebracht في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- involved
- implicated
- carried
- entailed