middle europe

listen to the pronunciation of middle europe
الإنجليزية - التركية

تعريف middle europe في الإنجليزية التركية القاموس.

farmer
çiftçi

Tom ve diğer çiftçiler yağmur için dua etti. - Tom and the other farmers prayed for rain.

Kuraklık sırasında, çiftçiler kıt kanaat zorlukla geçinebiliyorlar. - During droughts, farmers are barely able to eke out a living.

cottage
{i} kulübe

Onun kulübesi kıyıda. - His cottage is on the coast.

Peter'ın kulübesi çok büyük. - Peter's cottage is very big.

cottage
köşk
cottage
kırevi
cottage
kır evi

Köprünün ötesinde bir kır evi var. - There is a cottage beyond the bridge.

Kır evinin arkasında güzel bir ağacın altında bir masa kurdum. - I've set out a table under a beautiful tree behind the cottage.

cottage
küçük ev
cottage
{i} sayfiye evi

Onun deniz kenarında bir sayfiye evi var - She has a cottage by the sea.

Sayfiye evi bana onunla birlikte geçirdiğim mutlu günleri hatırlattı. - The cottage reminded me of the happy times I had spent with her.

cottage
cottage pudding üzerine meyvalı şurup dükülen bircottager
cottage
kulübe,yazlık ev
cottage
{i} yazlık ev, sayfiye evi
cottage
rençper
cottage
sayfiyecottage cheese süzme peynir
farmer
{i} çiftlik sahibi
farmer
{i} yetiştirici (tavuk vb.)
farmer
yetiştirici
الإنجليزية - الإنجليزية
farmer
cottage
middle europe

    الواصلة

    mid·dle Eu·rope

    التركية النطق

    mîdıl yûrıp

    النطق

    /ˈmədəl ˈyo͝orəp/ /ˈmɪdəl ˈjʊrəp/
المفضلات