التركية - الإنجليزية
تعريف mantarlı في التركية الإنجليزية القاموس.
- (a dish) prepared with mushrooms, aux champignons
- fitted with a cork, corked (bottle)
- fitted with a cork
- corked
- (Tıp) fungous
- mantar
- mushroom
Tom had lamb chops, potatoes and mushroom soup for dinner.
-Tom'un akşam yemeği için kuzu pirzola, patates ve mantar çorbası vardı.
This mushroom is not good to eat.
-Bu mantar yemek için iyi değil.
- mantar
- {i} fungus
- mantar
- {i} cork
This cork refuses to come out.
-Bu mantar çıkmayı reddediyor.
Tom put the cork back into the wine bottle.
-Tom mantarı şarap şişesine geri koydu.
- mantar
- (Botanik, Bitkibilim) cork float
- mantar
- fungi
Many antibiotics come from fungi.
-Birçok antibiyotik mantardan geliyor.
This ointment can kill fungi.
-Bu merhem mantarları öldürür.
- mantar
- (Gıda) truffle
Truffles are very expensive.
-Yer mantarı çok pahalıdır.
- mantar
- water mold
- mantar
- mycose
- Mantar
- (Tıp) mycete
- file minyon mantarlı
- (Gıda) filet mignon with mushroorns
- levrek mantarlı
- (Gıda) seabass in curlpaper with
- mantar
- slang lie
- mantar
- mushroom; fungus; cork, bottle cork
- mantar
- fungoid
- mantar
- etc
- mantar
- cork (for a popgun)
- mantar
- cork (bark of the cork oak)
- mantar
- fungous
- mantar
- mushroom; fungus; toadstool
- mantar
- slang useless, futile, stupid
- mantar
- bottle cork, cork
- mantar
- fungal infection of the foot which causes itching and skin irritation; cork used for making stoppers for bottles
- mantar
- fungal
- mantar
- school slang bumbling; yokelish
- mantar
- myco
- mantar
- corky
- mantar
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: mantarlar) [syn.: mantar, fütr] mushroom
- mantar
- snout, muzzle (of an animal)
- mantar
- fungus; athlete's foot
- mantar
- mycetes
- mantar
- {i} blight
- mantar
- athlete's foot
- mantar
- sorus
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف mantarlı في التركية التركية القاموس.
- Mantar hastalığına yakalanmış
- Mantarı olan
- İçinde mantar bulunan, içine mantar konulmuş olan
- mantar
- Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, emeçleri bir gövde ve bunun üstünde bir şapka biçiminde gelişmiş, ilkel bitkilerin genel adı (Fungi)
- Mantar
- fütr
- Mantar
- enleme
- Mantar
- (Osmanlı Dönemi) RE'B
- Mantar
- galabağ
- Mantar
- guguvak
- Mantar
- sezü
- Mantar
- mikoz
- Mantar
- kukuvak
- Mantar
- (Osmanlı Dönemi) NECAT
- mantar
- Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti
- mantar
- Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeylerin yapımında kullanılan, su geçirmesiz, meşe ağacı tabakası: "İpek çorap ve altı mantar iskarpin giymeyen kadınlar âdeta sınıf dışı ve eski biçim insanlardır."- H. E. Adıvar
- mantar
- Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası
- mantar
- Bu tabakadan yapılan şişe tapası
- mantar
- Çoğunlukla yüzde, deri üzerinde koyu kızıl veya mor renkte oluşan bir cilt hastalığı, küflüce
- mantar
- Uydurma söz, yalan
- mantar
- Burun ucu
- mantar
- Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu madde
- mantar
- Balık ağlarını su yüzünde tutmaya veya olta sarmaya yarayan mantar parçası
- mantar
- Mantar hastalığı, küflüce
- mantar
- Bir tür deri hastalığı
- mantar
- çoğunlukla yüzde, deri üzerinde koyu kızıl ya da mor renkte oluşan bir cilt hastalığı, küflüce
- mantar
- Mantar hastalığı
- mantar
- Hayvanların burun ucu