make without a miss

listen to the pronunciation of make without a miss
الإنجليزية - التركية

تعريف make without a miss في الإنجليزية التركية القاموس.

run
{f} koş

Lütfen sınıfta koşmayın. - Please don't run in the classroom.

O her sabah koşmaya gider. - He goes running every morning.

run
döndürmek
run
(Bilgisayar) başla

Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı. - Tom abandoned his car that had run out of gasoline and started walking.

Köpek koşmaya başladı. - The dog began to run.

run
uğramak
run
istek
run
çay

Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti. - Having run the race, Jane had two glasses of barley tea.

run
{i} gösterim
run
{f} adaylığını koymak

O, başkanlığa adaylığını koymak istiyor. - He wants to run for President.

Tom sınıf başkanlığı için adaylığını koymak istiyor. - Tom wants to run for class president.

run
(Tekstil) pasaj, çorap kaçığı
run
(isim) koşu, koşma, yarış, sefer, seyir, gezinti, kaçamak, talep, kaçık, çorap kaçığı, rağbet, otlak, kümes bahçesi, verim, gösterim, süre, devam süresi, sürü, balık sürüsü, çoğunluk, maden damarı, dere, çay, akış
run
{i} çorap kaçığı
run
(İnşaat) çalışmak, koşmak
run
seğirtme
run
{f} geçip gitmek
run
{f} geçerli olmak
run
{f} işlemek, çalışmak; işletmek, çalıştırmak: Who is running this
run
{i} seyir
run
koşulan veya gidilen mesafe
run
{f} kaçakçılığını yapmak
run
{i} yarış

10 millik bir yarışı koşmak için yeterince güçlüydü. - She was strong enough to run a 10-mile race.

Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti. - Having run the race, Jane had two glasses of barley tea.

الإنجليزية - الإنجليزية
run
make without a miss

    الواصلة

    make with·out a Miss

    التركية النطق

    meyk wîdhaut ı mîs

    النطق

    /ˈmāk wəᴛʜˈout ə ˈməs/ /ˈmeɪk wɪðˈaʊt ə ˈmɪs/
المفضلات