make certain

listen to the pronunciation of make certain
الإنجليزية - التركية
emin olmak

Tom'un ne yapacağını bildiğinden emin olmak zorundayım. - I have to make certain Tom knows what to do.

Tom'un onu yapmayacağından emin olmak bizim işimiz. - It's our job to make certain Tom doesn't do that.

kesinleştir
garantiye almak
(deyim,Teknik) temin etmek
make certain of
garantiye almak
make certain of
emin olmak
make certain of
kesinleştirmek
الإنجليزية - الإنجليزية
Ensure
certify, validate, check out
make certain

    الواصلة

    make cer·tain

    التركية النطق

    meyk sırtın

    النطق

    /ˈmāk ˈsərtən/ /ˈmeɪk ˈsɜrtən/
المفضلات