mahalleler

listen to the pronunciation of mahalleler
التركية - الإنجليزية
neighbourhoods
plural of neighbourhood
mahalle
(Çevre) neighborhood

Tom bought a bunch of inexpensive cameras to give to children who lived in his neighborhood. - Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.

Chris noticed Kate walking through the neighborhood with a strange boy. - Chris Kate'i tuhaf bir çocukla mahallede yürürken fark etti.

mahalle
neighbourhood

Last night there was a big fire in the neighbourhood. - Dün gece mahallede büyük bir yangın vardı.

The neighbourhood was cut in two by the highway. - Mahalle kara yoluyla ikiye ayrıldı.

mahalle
district
mahalle
quarter, district, street
mahalle
hometown

The parolee started to live in his hometown. - Şartlı tahliye edilen mahkum mahallesinde yaşamaya başladı.

This song reminds me of my hometown. - Bu şarkı bana mahallemi hatırlatır.

mahalle
quarter

You'd better get Tom to his quarters. - Tom'u mahallesine götürsen iyi olur.

I'm going to my quarters. - Ben mahalleme gidiyorum.

mahalle
(Argo) turf
mahalle
neighbourhood unit
mahalle
street

There's a convenience store diagonally across the street. - Caddenin çaprazlama karşısında bir mahalle bakkalı var.

You have to enter your house number, suburb, post code and street seperately. - Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın.

mahalle
quarrelsome woman
mahalle
(Kanun) settlement
kenar mahalleler
outskirts

Tom lives on the outskirts of town. - Tom şehrin kenar mahallelerinde yaşıyor.

Tom and Mary and their children all live together in a small house on the outskirts of Boston. - Tom ve Mary ve çocukları hepsi Boston'un kenar mahallelerinde küçük bir evde birlikte yaşamaktadır.

kenar mahalleler
suburbia
التركية - التركية

تعريف mahalleler في التركية التركية القاموس.

MAHALLE
(Osmanlı Dönemi) (C.: Mahallât) Şehir ve kasabaların bölündüğü parçalardan herbiri
mahalle
Bir şehrin bir kasabanın, büyükçe bir köyün bölündüğü parçalardan her biri: "Mahallemizin bunca yıllık kasabı, bakkalı bir gece yok oldular."- N. Cumalı
mahalle
Bir şehrin bir kasabanın, büyükçe bir köyün bölündüğü parçalardan her biri
mahalle
Bir mahallede oturan insanlar, mahalle halkı
mahalleler
المفضلات