müsaadenizle

listen to the pronunciation of müsaadenizle
التركية - الإنجليزية
with your permission
by your leave
müsaade
{i} permission
müsaade
{i} allowance
müsaade
permit

I permitted Tom to camp in our backyard. - Tom'un bizim arka bahçede kamp yapmasına müsaade ettim.

müsaade
{i} leave
müsaade
(Ticaret) charter
müsaade
consent
müsaade
go
müsaade
permission, permit, leave, the go-ahead izin
müsaade
sanction
müsaade
toleration
müsaade
dismiss
müsaade
tolerance
التركية - التركية

تعريف müsaadenizle في التركية التركية القاموس.

MÜSAADE
(Osmanlı Dönemi) Yardım
MÜSAADE
(Osmanlı Dönemi) İzin, elverişli bulunma
müsaade
(Osmanlı Dönemi) izin
müsaade
İzin, icazet, ruhsat
müsaade
Elverişli, uygun olma durumu
müsaadenizle
المفضلات