münafık

listen to the pronunciation of münafık
التركية - الإنجليزية
sower of discord, mischief-maker
(someone) who sows discord
hypocrite
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) ikiyüzlü, araya nifak sokan, ahdinde durmayan, inanmadığı halde inanır görünen
Arabozan, bölücü, karıştırıcı, fesatçı, müfsit
Arabozan, bölücü
MÜNAFIK
(Osmanlı Dönemi) Görünüşte müslüman olup hakikatte kâfir ve düşman olan.("Münafık öldükten sonra namazı kılınmaz" meâlindeki âyet, o zamandaki ihbar-ı İlâhî ile bilinen kat'i münafıklar demektir. Yoksa zan ile, şüphe ile münafık deyip namaz kılmamak olmaz. Mâdem "Lâ ilahe illallah" der, ehl-i kıbledir. Sarih küfür söylemese veyahut tevbe etse, namazı kılınabilir...Münafık itikadsızdır, kalbsizdir ve vicdansızdır. Peygamber (A.S.M.) aley
MÜNAFIK
(Osmanlı Dönemi) İki yüzlü, araya nifak sokan. Fitnekâr
MÜNAFIK
(Osmanlı Dönemi) Ahdini bozan, yalan söyleyen, hıyanet eden
MÜNAFIK
(Hukuk) Nifak sokan, ikiyüzlü
münafık
المفضلات