mümin

listen to the pronunciation of mümin
التركية - الإنجليزية
(isim) Believer, Muslim
worshipper
(Islamic) believer, Muslim
believing " mutekit; Muslim" Müslüman
faithful
believing
believer

An organist accompanied the song of the believers. - Bir orgcu müminlerin bir şarkısına eşlik etti.

This is where the believers perform their ablutions. - Bu, müminlerin abdestlerini aldığı yer.

müminler
the worshippers
müminler
believers

An organist accompanied the song of the believers. - Bir orgcu müminlerin bir şarkısına eşlik etti.

This is where the believers perform their ablutions. - Bu, müminlerin abdestlerini aldığı yer.

müminler
the faithful
التركية - التركية
Müslüman
Müslüman: "Koca Mustafapaşa ücra ve fakir İstanbul / Ta Fetih'ten beri mümin, mütevekkil, yoksul."- Y. K. Beyatlı
İnanan, inançlı, imanlı, mutekit
Mümin 1
(Kuran) Ha, Mim
Mümin 10
(Kuran) Ama inkar edenlere, "Allah'ın gazabı, sizin birbirinize olan öfkenizden daha büyüktür; imana çağrıldığınızda inkar ederdiniz" diye seslenilir
Mümin 11
(Kuran) Onlar: "Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Biz de suçlarımızı itiraf ettik, bir daha çıkmağa yol var mıdır?" derler
Mümin 12
(Kuran) Onlara: "Yalnız Allah çağrıldığı zaman inkar ederdiniz de, O'na eş koşulunca inanırdınız. Bugün hüküm, yüce Allah'ındır" denir
Mümin 13
(Kuran) Size mucizelerini gösteren, size gökten rızık indiren O'dur. Allah'a yönelenden başkası ibret almaz
Mümin 14
(Kuran) Ey inananlar! İnkarcılar istemese de, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarın
Mümin 15
(Kuran) Arş sahibi, varlıkların en yücesi olan Allah, kavuşma gününü ihtar etmek için kullarından dilediğine emriyle vahyi indirir
Mümin 16
(Kuran) O gün onlar meydana çıkarlar; onların hiçbir şeyi Allah'a gizli kalmaz. "Bugün hükümranlık kimindir?" denir; hepsi: "Gücü herşeye yeten tek Allah'ındır" derler
Mümin 17
(Kuran) Bugün herkese, kazandığının karşılığı verilir. Bugün haksızlık yoktur. Doğurusu Allah, hesabı çabuk görendir
Mümin 18
(Kuran) Onları, yüreklerin ağıza geleceği, tasadan yutkunacakları yaklaşan kıyamet günü ile uyar. Zalimlerin ne dostu ne de sözü dinlenecek şefaatçısı olur
Mümin 19
(Kuran) Allah gözlerin hainliğini ve gönüllerin gizlediğini bilir
Mümin 2
(Kuran) Kitap'ın indirilmesi, güçlü ve bilgin olan Allah katındandır
Mümin 20
(Kuran) Allah, gerçekle hükmeder. O'nu bırakıp da yalvardıkları putlar bir şeye hüküm veremez. Şüphesiz Allah işitir ve görür. *
Mümin 21
(Kuran) Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce ve kendilerinden daha kuvvetli olan ve yeryüzünde daha çok eser bırakan kimselerin sonuçlarının nasıl olduğnu görmezler mi? Allah onları suçlarıyla yakalamıştır. Allah'a karşı onları koruyan yoktur
Mümin 22
(Kuran) Bu, kendilerine açık belgelerle gelen peygamberlerini inkar etmelerinden ötürüdür. Allah da onları bunun için yakalamıştır. Doğrusu O, kuvvetlidir, cezalandırması da şiddetlidir
Mümin 25
(Kuran) Musa katımızdan onlara gerçeği getirince: "Onunla beraber iman etmiş kimselerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın" dediler. Ama inkarcıların hilesi elbette boşa gider
Mümin 26
(Kuran) Firavun: "Beni bırakın da Musa'yı öldüreyim, o, Rabbine yalvaradursun. Onun, sizin dininizi değiştireceğinden veya yeryüzünde bozgun çıkaracağından korkuyorum" dedi
Mümin 27
(Kuran) Musa: "Doğrusu ben, hesap görülecek güne inanmayan böbürlenenlerin hepsinden, benim de Rabim sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığınırım" dedi. *
Mümin 28
(Kuran) Firavun ailesinden olup da, inandığını gizleyen bir adam dedi ki: "Rabbim Allah'tır diyen bir adamı mı öldüreceksiniz? Oysa size Rabbinizden belgelerle gelmiştir. Eğer yalancıysa, yalanı kendisinedir; eğer doğru sözlü ise, sizi tehdit ettiklerinin bir kısmı başınıza gelebilir. Doğrusu Allah, aşırı yalancıyı doğru yola eriştirmez
Mümin 29
(Kuran) Ey milletim; Bugün memlekette hükümranlık sizindir, galip olanlar sizsiniz. Ama Allah'ın baskını bize çatınca, O'na karşı bize kim yardım eder?" Firavun: "Ben size kendi görüşümden başkasını söylemiyorum. Ben size ancak doğru yolu gösteriyorum dedi
Mümin 3
(Kuran) O, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, cezası şiddetli, lutfu bol olandır. O'ndan başka tanrı yoktur, dönüş O'nadır
Mümin 32
(Kuran) Ey milletim! Ahu figan gününden sizin hesabınıza korkuyorum
Mümin 33
(Kuran) Arkanıza dönüp kaçacağınız gün Allah'a karşı sizi koruyan bulunmaz. Allah'ın saptırdığını doğru yola getirecek yoktur
Mümin 34
(Kuran) And olsun ki, Yusuf da, daha önce, size belgelerle gelmişti. Size getirdiği şeylerden şüphelenip durmuştunuz. Sonunda Yusuf ölünce, Allah onun ardından hiçbir peygamber göndermeyecek demiştiniz. Allah, aşırı şüpheciyi işte böylece saptırır
Mümin 35
(Kuran) Bunlar, Allah'ın ayeterini üzerinde kendilerine gelmiş bir delil bulunmadan tartışırlar. Bu, Allah katında da, inananların yanında da öfkeyi arttırır. Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini bundan dolayı mühürler
Mümin 38
(Kuran) O inanan kimse dedi ki: "Ey milletim! Bana uyun, sizi doğru yola eriştireyim
Mümin 39
(Kuran) Ey milletim! Şüphesiz bu dünya hayatı geçicidir, ama ahiret, doğrusu işte o, kalınacak yurttur
Mümin 4
(Kuran) Allah'ın ayetleri üzerinde, inkar edenlerden başkası tartışmaya girişmez. İnkarcıların memlekette gezip dolaşması seni aldatmasın
Mümin 40
(Kuran) Kim bir kötülük işlerse ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, inananarak yararlı iş işlerse, işte onlar cennete girerler; orada hesapsız şekilde rızıklanırlar
Mümin 41
(Kuran) Ey milletim! Nedir başıma gelen? Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz beni ateşe çağırıyorsunuz
Mümin 42
(Kuran) Siz beni Allah'ı inkar etmeye, bilmediğim bir şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz; ben ise sizi, güçlü olan, çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum
Mümin 43
(Kuran) Beni kendisine çağırdığınızın, bu dünyada da ahirette de çağırabilecek kabiliyette olmadığında, hepimizin Allah'a döneceğinde, aşırı gidenlerin ateşlikler olduklarında şüphe yoktur
Mümin 44
(Kuran) Size söylediğimi hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah'a bırakıyorum. Doğrusu Allah, kulları görür
Mümin 45
(Kuran) Allah o adamı, kurmak istedikleri tuzaktan korudu. Kötü azap Firavun'un adamlarını sardı
Mümin 46
(Kuran) Onlar, sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet çattığı gün, "Firavun'un adamlarını azabın en ağırına sokun"denir
Mümin 47
(Kuran) Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken, güçsüzler, büyüklük taslayanlara: "Doğrusu biz size uymuştuk, şimdi ateşin bir parçasını olsun bizden savabilir misiniz?" derler
Mümin 48
(Kuran) Büyüklük taslayanlar: "Doğrusu hepimiz onun içindeyiz. Allah kullar arasında şüphesiz hüküm vermiştir" derler
Mümin 49
(Kuran) Ateşte olanlar, cehennemin bekçilerine: "Rabbinize yalvarın da hiç değilse bir gün, azabımızı hafifletsin" derler
Mümin 5
(Kuran) Onlardan önce, Nuh milleti, ardından, peygamberlere karşı gelen topluluklar da peygamberlerini yalanlamış; her ümmet, peygamberini cezalandırmaya azmetmişti. Hakkı batılla gidermek için mücadele etmişlerdi. Bunun üzerine Ben onları yakaladım. Cezalandırmam nasılmış?
Mümin 50
(Kuran) Bekçiler: "Size, belgelerle peygamberleriniz gelmiş miydi?" derler. Onlar da: "Evet, gelmişti" derler. Bekçiler: "O halde kendiniz yalvarın" derler. İnkarcıların yalvarışı şüphesiz boşunadır. *
Mümin 51
(Kuran) Doğrusu Biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatınd a ve şahidlerin şahidlik edecekleri günde yardım ederiz
Mümin 52
(Kuran) O gün zalimlere, özür beyan etmeleri fayda vermez. Lanet onlaradır. Yurdun kötüsü de onlaradır
Mümin 55
(Kuran) Sabret, Allah'ın verdiği söz şüphesiz gerçektir. Suçunun bağışlanmasını dile; Rabbini akşam, sabah, överek tesbih et
Mümin 56
(Kuran) Allah'ın ayetleri üzerinde kendilerine gelen bir delil olmadan tartışanların gönüllerinde, ulaşamıyacakları bir büyüklenme vardır. Sen Allah'a sığın. O şüphesiz işitendir, görendir
Mümin 57
(Kuran) Göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler
Mümin 58
(Kuran) Körle gören, inanıp yararlı iş işleyenlerle kötülük yapan bir değildir. Ne kadar kısa düşünüyorsunuz?
Mümin 59
(Kuran) Kıyamet günü mmutlaka gelecektir. Bunda, şüphe yoktur, fakat, insanların çoğu inanmıyor
Mümin 6
(Kuran) İnkar edenlerin cehennemlik olduklarına dair Rabbinin sözü böylece gerçekleşti
Mümin 60
(Kuran) Rabbiniz: "Bana dua edin ki duanıza icabet edeyim. Bana kulluk etmeyi büyüklüklerine yediremiyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir" buyurmuştur. *
Mümin 61
(Kuran) Size, geceyi dinlenesiniz diye karanlık ve gündüzü aydınlık olarak yaratan Allah'tır. Doğrusu Allah insanlara karşı lutufkardır, ama insanların çoğu şükretmezler
Mümin 62
(Kuran) İşte herşeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah budur. O'ndan başka tanrı yoktur. Nasıl aldatılıp döndürülürsünüz?
Mümin 63
(Kuran) Allah'ın ayetlerini bile bile inkar edenler böylece döndürülüyorlardı
Mümin 64
(Kuran) Sizin için yeri durak, göğü bina eden, size şekil verip de, şeklinizi güzel yapan, sizi temiz şeylerle rızıklandıran Allah'tır. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!
Mümin 65
(Kuran) O diridir, O'ndan başka tanrı yoktur. Dini yalnız O'na has kılarak O'na yalvarın. Övgü, alemlerin Rabbi Allah içindir
Mümin 66
(Kuran) De ki: "Sizin, Allah'ı bırakıp da kulluk ettiklerinize kulluk etmek bana yasak kılınmıştır. Zira bana Rabbimden belgeler gelmiştir. Ben, kendimi alemlerin Rabbine vermekle emrolundum
Mümin 67
(Kuran) Sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra kan pıhtısından yaratan; sonra erginlik çağına ulaşmanız, sonra da yaşlanmanız için sizi bebek olarak dünyaya çıkaran O'dur. Kiminiz daha önce öldürülür, kiminiz de, belirtilmiş bir süreye ulaşırsınız. Belki artık düşünürsünüz
Mümin 68
(Kuran) Dirilten, öldüren O'dur. Bir şeye karar verirse "Ol" der, o da oluverir. *
Mümin 69
(Kuran) Allah'ın ayetleri üzerinde tartışanları görmez misin? Nasıl da döndürülüyorlar?
Mümin 7
(Kuran) Arşı yüklenen ve çevresinde bulunanlar, Rablerini överek tesbih ederler; O'na inanırlar. Müminler için: "Rabbimiz! İlmin ve rahmetin herşeyi içine almıştır. Tevbe edip Senin yoluna uyanları bağışla; onları cehennemin azabından koru" diye bağışlanma dilerler
Mümin 70
(Kuran) Kitap'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir
Mümin 77
(Kuran) Sabret; şüphesiz Allah'ın verdiği söz gerçektir. Onlara söz verdiğimiz azabın bir kısmını sana gösteririz veya seni öldürürüz, nasıl olsa onların dönüşü Bizedir
Mümin 78
(Kuran) And olsun ki, senden önce birçok peygamberler gönderdik; sana onların kimini anlattık, kimini anlatmadık; hiçbir peygamber, Allah'ın izni olmadan bir mucize getiremez. Allah'ın buyruğu gelince iş gerçekten biter. İşte o zaman, boşa uğraşanlar hüsranda kalırlar. *
Mümin 79
(Kuran) Binek olarak kullanmanız ve yemeniz için hayvanları sizin için yaratan Allah'tır
Mümin 8
(Kuran) Rabbimiz! Müminleri ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları, kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine koy; şüphesiz güçlü olan, Hakim olan ancak Sensin
Mümin 80
(Kuran) Onlarda sizin için daha nince faydalar vardır; gönüllerinizdeki arzulara, onlara binerek ulaşırsınız. Onlarla ve gemilerle taşınırsınız
Mümin 81
(Kuran) Allah size delillerini gösteriyor. Allah'ın delillerinden hangisini inkar edersiniz?
Mümin 82
(Kuran) Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden daha çok, daha kuvvetli, yeryüzünde bıraktıkları eserler daha sağlam olan öncekilerin sonuçlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Kazandıkları onlara bir fayda vermemiştir
Mümin 83
(Kuran) Peygamberleri onlara belgelerle gelince, kendilerinde olan bilgiden gururlandılar da, alaya aldıkları şey kendilerini sarıverdi
Mümin 84
(Kuran) Şiddetli azabımızı gördüklerinde: "Yalnız Allah'a inandık; O'na koştuğumuz eşleri inkar ettik" dediler
Mümin 85
(Kuran) Ama, Bizim şiddetli azabımızı görüp de öyle inanmaları kendilerine fayda vermedi. Bu, Allah'ın kulları hakkında, ötedenberi yürürlükte olan yasasıdır. İşte inkarcılar o zaman hüsranda kaldılar. *
Mümin 9
(Kuran) Onları kötülüklerden koru! O gün kötülüklerden kimi korursan, ona şüphesiz rahmet etmiş olursun. Bu büyük kurtuluştur.*
abdi mümin
(Osmanlı Dönemi) inanan kul
mümin
المفضلات