الإنجليزية - التركية
تعريف local environment; outer genitals في الإنجليزية التركية القاموس.
- parts
- {i} bölge
Fransızca Fransa'nın yanı sıra İtalya bölgelerinde konuşulur.
-French is spoken in parts of Italy as well as in France.
Tom bu bölgelerdeki en büyük çiftliğin sahibidir.
-Tom is the owner of the largest ranch in these parts.
- parts
- (Askeri) PARÇALAR: Bir malzeme kaleminin başlıca unsurları, aksamı veya tali komple parçaları. Parçalar; yıpranmış, hasara uğramış, kaybolmuş veya tahrip edilmiş unsurları değiştirmek suretiyle malzemeyi sağlam bir duruma getirmek için yedekte bulundurulurlar
- parts
- {i} parçalar
Bir bütün parçalardan oluşur.
-A whole is made up of parts.
Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor.
-The repair bill includes parts and labor.
- parts
- {i} yetenek
- parts
- {i} semt
Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
-A gang of thieves works these parts.
- parts
- (Bilgisayar) parça
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
-This factory manufactures automobile parts.
Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.
-Tom is making spare parts in a car factory.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف local environment; outer genitals في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} parts
local environment; outer genitals
الواصلة
lo·cal environment; out·er gen·i·talsالنطق
Resimler
المفضلات