limited to a particular area, in a local vicinity only

listen to the pronunciation of limited to a particular area, in a local vicinity only
الإنجليزية - التركية

تعريف limited to a particular area, in a local vicinity only في الإنجليزية التركية القاموس.

localized
sınırlı
localized
yerel
localized
{f} sınırla

İtfaiyeciler yangını sınırladılar. - The firemen localized the fire.

localized
lokal

Bazı lokal şiddetli yağmur sağanaklarından dolayı oraya gitmediğimize sevindim. - I'm glad we didn't go there because there were some localized heavy rain showers.

localized
{f} yerini belirle
localized
sınırlandırılmış
localized
{f} sınırla: adj.sınırlandırılmış
localized
lokalize olmuş
localized
(Tıp) Belli bir bölge içinde kalmış, sınırlanmış, etrafa yayılmamış
localized
{f} yerini belirle: ad
localized
yerelleşmiş
الإنجليزية - الإنجليزية
localized

It's a localized phenomenon: it only happens around non-sceptics.

limited to a particular area, in a local vicinity only
المفضلات