limit, bound, restriction; act of limiting; state of being limited

listen to the pronunciation of limit, bound, restriction; act of limiting; state of being limited
الإنجليزية - التركية

تعريف limit, bound, restriction; act of limiting; state of being limited في الإنجليزية التركية القاموس.

limitation
{i} kısıtlama

Bazı kısıtlamalar var. - There are some limitations.

limitation
sınırlama

Bazı sınırlamalar var. - There are some limitations.

limitation
Yetenekleri sınır
limitation
(Kanun) sınırlı sorumluluk
limitation
sınırlanmış
limitation
(Tıp) limitasyon
limitation
(Kanun) tahdid
limitation
mühlet
limitation
statute of limitations zaman aşımı tayin eden kanun
limitation
He has his limitations
limitation
(Askeri) SINIRLANDIRMA
limitation
kayıtlama
limitation
(isim) had, sınır, sınırlama, kısıtlama, tahdit
limitation
limit,sınırlama
limitation
hudut tayin etme
limitation
tahdit edici şey
limitation
mahdut olma
limitation
{i} tahdit
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} limitation
limit, bound, restriction; act of limiting; state of being limited
المفضلات