likely to occur; involved in; related to; part of

listen to the pronunciation of likely to occur; involved in; related to; part of
الإنجليزية - التركية

تعريف likely to occur; involved in; related to; part of في الإنجليزية التركية القاموس.

incident
{i} hadise
incident
{i} olay

Olay gece yarısı gerçekleşti. - The incident took place at midnight.

Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır. - The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.

incident
{i} olay, hadise, vaka
incident
{i} yük
incident
{i} perde [tiy.]
incident
{i} ayrıcalık
incident
(Bilgisayar) arıza
incident
(Askeri) ek durum
incident
tesadüf
incident
(Askeri) ani durum
incident
{s} to -e ait olan, -e özgü; ile beraber gelen
incident
bağlı

İki olay birbirine bağlı. - The two incidents are connected with each other.

incident
olması beklenen
incident
{i} özel durum
incident
{i} kaza

Farklı insanlar bu kazanın farklı versiyonlarını anlatırlar. - Different people tell different versions of the incident.

Başka kaza risklerini en aza indirgemek istiyorum. - I want to minimize the chances of another incident.

incident
(sıfat) ayrıcalık getiren, yükleyen
incident
düşen
incident
(Askeri) (EXERCISE) ANA DURUM, ANİ DURUM (TATBİKAT): Bir tatbikatı idare eden karargah tarafından tatbikat esnasında ilham edilen ve tatbikat yaptırılan kuvvetlere veya tesislerine müessir olup, ilgili komutan veya karargah tarafından tedbir alınmasını gerektirecek mahiyette olan bir olay. Bak. "exercise incident"
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} incident
likely to occur; involved in; related to; part of
المفضلات