lem'

listen to the pronunciation of lem'
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Terk etmek, bırakmak
LEM'A
(Osmanlı Dönemi) El ile veya elbise gibi bir şeyle işaret etmek
LEM'A
(Osmanlı Dönemi) (C.: Lemâat) Parlamak. Şimşek gibi çakmak. Güneş ve yıldız gibi parlamak
lem'a
(Osmanlı Dönemi) ışık, parıltı, parlama, parıldama
LEM
(Osmanlı Dönemi) (Arabçada cezm harfidir) Muzari fiilinin başına getirilirse, nefyeder, cezmeder, sâkin okutur. "Gelir" fiilini "gelmedi" yaptığı gibi. (Bak: Lem-yezel
lem
Parlama
A'LEM
(Osmanlı Dönemi) Alâmetli, belirtili
A'LEM
(Osmanlı Dönemi) Daha iyi bilen. En iyi bilen
A'LEM
(Osmanlı Dönemi) Yarık dudaklı
MA'LEM
(Osmanlı Dönemi) (C.: Maâlim) Eser, iz, nişan, alâmet
MEN LEM YEZUK LEM YEDRİ
(Osmanlı Dönemi) Tatmayan bilemez. Kim ki tatmamış; o, tadını bilemez
MU'LEM
(Osmanlı Dönemi) (İlm. den) Belirtilmiş, işâretlenmi
İ'LEM
(Osmanlı Dönemi) ( $ masdarından emirdir.) "Bil!" mânasına gelir
الكردية - التركية

تعريف lem' في الكردية التركية القاموس.

lem
kavun
lem
kabak
lem
karpuz gibi bitkilerin teveği
lem
tevek
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف lem' في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

LEM
originally Lunar Excursion Module, latterly Lunar Module
LEM
A lunar excursion module
lem
a spacecraft that carries astronauts from the command module to the surface of the moon and back
lem
Link Error Monitor
lem
Location Efficient Mortgage
lem
An abbreviation for "Lay Eucharistic Minister" A LEM is an individual who has undergone special training and is authorized by the priest to take pre-consecrated Communion to a sick or shut-in member of the parish or mission
J'lem
{i} capital city of Israel, holy city for Jews Christians and Muslims
التركية - الإنجليزية

تعريف lem' في التركية الإنجليزية القاموس.

kesintisiz i?lem
(Ticaret) straight through processing